Ankara Bayan Masöz Hizmeti
Ankara Bayan Masöz
Hem halılar, bununla birlikte mobilyalar biraz eskimişti ama hepsi tertemiz ve tek başına yaşayan birisinin Ankara Bayan Masöz evinin olabileceği kadar tertipliydi. Harry neden burada mı oturuyor diye sorduğunu düşünüyordu. Kapıyı açışı mıydı onu böyle düşündüren? Yahut içeri davet edişi? Orası kim bilir ama kati olan bir şey var ki o da her an evin erkeği çıkıp gelecekmiş şeklinde hissettiğiydi.Ama galiba Ulusal Nüfus Müdürlüğü haklıydı. Burada yaşayan tek fert oydu. “Lütfen oturun, ” dedi yaşlı hanım.
“Kahve?” Bir tekliften çok bir rica gibi söylemişti. Bir türlü rahat edemeyen Harry boğazcaını temizledi. Ziyaretlerinin sebebini derhal mi söylese yoksa sona mı saklasa diye karar veremiyordu. “mükemmel olur, ” dedi Beate gülümseyerek. Yaşlı kadın da ona gülümsedi ve yavaş adımlarla mutfağa gitti. Harry şükran dolu gözlerle Beate’e baktı. “Bana şeyi hatırlatıyor…” dedi Harry. “Biliyorum, ” dedi Beate. “Yüzünden anlaşılıyor. Benim büyükannem de birazcık ona benzerdi.” “Mm, ” dedi Harry etrafa bakınırken.
Ankara Bayan Masöz
Çok fazla aile fotoğrafı yoktu. Savaştan önce çekilmişe benzeyen iki solmuş siyah beyaz fotoğrafta iki ciddi kişi ve bir çocuğun farklı yaşlarda çekilmiş dört fotoğrafı. Erişkinlik fotoğrafında yüzünde sivilceleri ve altmışların modasında kesilmiş saçları ile gözlerinde onları karşılayan hanımın boncuk gözlerindeki gülümsemenin aynısı vardı. Harry’nin o yaşlarda fotoğraf makinesinin karşısına geçtiğinde yüzüne vermeyi hep başardığı o acı dolu ifade yoktu. Yaşlı hanım elinde tepsiyle döndü. Oturdu, kahveleri doldurdu ve bir tabak
Maryland kurabiyesini ortaya koydu. “bayan Sivertsen, son zamanlarda Oslo’da öldürülen genç bayanlarla ilgili çıkan haberleri duymuşsunuzdur ve ailesini düşünen herkes gibi siz de endişelenmişsinizdir.” hanım hayır anlamında başını iki yana salladı. “Başlıklarını görmüş oldum. Aftenposten’in birinci sayfasındaydı. İnsanın görmemesine imkan yok.
Fakat o tür haberleri asla okumam.” Gözlerinin kenarındaki kırışıklıklar gülümsediğinde onu hüzünlü gösteriyordu. “Ve sanırım benim endişelenecek bir ailem de yok.” “Özür dilerim, ben sanmıştım ki… “ Harry fotoğraflara baktı. “Evet, ” dedi. “O benim oğlum.” Sustular. Rüzgar uzakta havlayan köpeğin sesini ve Halden treninin on yedinci perondan kalkmak üzere bulunduğunu söyleyen anonsu evin içine getirdi. Balkon kapılarının önündeki perdeleri hafifçe havalandı. “Evet.” Harry kahve fincanını ağzına götürdü fakat mevzuşmaya karar verdiğinden, içmeden indirdi. “Bu kızları öldüren insanın bir seri katil olduğuna dair bulgular elde ettik ve sonraki iki hedefinden birinin…