Ankara Masaj Salonu Masöz Hülya

Ankara Masaj Salonu

Başını sırtıma dayadı. “Seni seviyorum. Bunu bana, her şeyin bir cevabı olduğunu, tek bir cevabı olduğunu hatırlatmak için söylemişti. Laura’nın ‘mutlu adalı’ bir yanı vardı ki bunu kuşkusuz, doğduğu ülkeden, Brezilya’dan almıştı, ama daha çok da hayatla güvenli bağlar içinde olmasından alıyordu. Laura her sabah penceresini yeni doğmuş güne açar; o yaşlı moruk onu orada şafak söktüğünden bu yana, eli kolu armağanlarla dolu olarak bekliyormuş benzer biçimde. Gözleri kalın, nerede ise dimdik uzayan kaşlarının altında sıcak-kahverengi bir neşeyle parlar -kaşlar alınmış, yerine her vakit kalemle açık veya koyu bej düz bir çizgi çekilmiş, böylelikle de en küçük gölge ışık oyunlarına izin vermeyen alınlar bana çok hüzünlü gelir! Ankara Masaj Salonu

Ankara Masaj Salonu

Saçlarını ensesinde topuz yapar, açtığında da dingin yüzünün kıpır kıpır oluşu beni her seferinde şaşırtır. Yarı açık dudakları kendini her süre teslim etmeye hazırdır, sonu gelmeyecek öpüşler için yaratılmış gibi; dingin alnından, çenesinin tatlı çıkınüsına kadar tüm hatları, hiç bitmeyecek bir gençliğin şarkısını söyler gibidir. Ankara Masaj Salonu Neyin var, Jacques? Neyin var, hakikaten? insanın biri benim karikatürümü çizdi ve çizgileri… Bana çok benziyordu. Şimdiye kadar, ‘güzında olma’nın verdiği bunaltıyı hiç yaşamamıştım, çünkü aşktan yoksunluk, o mevzunun önemini gaslımde öylesine azaltıyordu ki. Beraberliklerimin hiç yarını olmamıştı; dolayısıyla, yarınla ilgili mesele yaratmıyordu. Yolun sonuna yaklaşmış, kazançlanm, kayıplarını anlamaya çalışan öteki erkekler benzer biçimde, kendimi minik ve tehlikeli hesaplara kaptırmıyordum.Ankara Masaj Salonu

Geriye doğru gittiğimi tabu ki biliyordum, fakat bunun da kendine özgü avantajları vardı. Doğasından dolayı öyle olan veya özellikle öyle olmayı seçtiği için birazcık ağır davranan bir yatak dostum olduğu vakit, içimde dinmeye başlamış fırtına ve üzeri hafifçe köpük bağlamış hassaslığım, benden haklı olarak beklenen ağırlığa yanıt vermemi sağlıyordu. Kuşkusuz bu yüzden, bir genç kadm kocasına benim ‘tepeden tırnağa bir centilmen’ olduğumu söylemişti. Kocası bunu bana aktarmış, ben de sıkılarak ve hayretler içinde tırnaklarıma bakmıştım. İşi bir türlü bitiremediğim için uzatmak zorunda kalmış olduğum bir hanım dostum bana, sevişmemiz bittikten sonrasında şöyle demişti: “Gençlerle hiçbir şey anlamıyorum. Hepsi çok ateşli, çok sabırsız.” Anlaşılan, o işi yaşlı bir Fransız ’emekçisi’yle yapmayı yeğliyordu.